BMD’nin Yeni Perakende Yasası’ndan En Önemli Beklentisi
BMD Başkanı Sinan Öncel, yeni AVM’lerin ruhsatlandırılması sürecinde BMD’nin görüşünün alınmasının zorunlu hale getirilmesinin sektörün sağlıklı gelişip büyümesi için yararlı olacağına inanıyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanlığı’nın ilk döneminde kiralarda TL’ye dönüş ve kredi kartı POS komisyonlarının 1.6 ile sınırlamasının moraliyle Ekim ayında olağanüstü genel kurula giden Sinan Öncel, katılanların tamamının oyuyla ikinci kez başkan seçildi. Ve yeni döneminde ki önceliğini e-ticaret olarak açıkladı.
Sinan Öncel’in başarılı başkanlığı döneminde özellikle devlet kurumlarınca önemli muhatap olarak kabul edilen BMD’nin yeni Perakende Yasası’ndan en önemli beklentisi AVM’lerin ruhsatlandırılması sürecinde görüşünün alınmasının zorunlu hale getirilmesi.
BMD hakkında kısa bilgi verir misiniz?
Çatısı altında Türkiye’nin önde gelen 386 markasını bulunduran BMD 2001 yılında kuruldu. Üyelerimiz hazır giyim başta olmak üzere ayakkabı, kozmetik, iletişim, gıda, optik, mobilya, ev tekstili, züccaciye, küçük mutfak ürünleri, aksesuar ve e–ticaret firmalarından oluşuyor.
Markalarımızın yurt içindeki AVM ve caddelerde yaklaşık 70 bin mağazası bulunuyor. Yurt dışında ise 125 ülkede 4 bin 400’ün üzerinde mağaza ve 13 bine yakın satış noktası ile Türkiye organize perakende sektörünün gücünü temsil ediyoruz.
Derneğimiz her geçen gün biraz daha artan gücü ile Türkiye perakende sektörünün markalaşma çalışmalarında ilgili devlet kurumları, özel sektör, üniversiteler ve STK’lar tarafından en önemli muhatap olarak kabul ediliyor.
Perakende sektörü için 2019 yılı nasıl bir yıl oldu? Sektörünüz açısından en önemli gelişmeler nelerdi?
Markalarımız 2019’a kiralamalarda TL’ye dönüşün morali ile başladılar. Yıllar sonra ilk kez kira konusunda bütçe yapabilme imkânımız oldu. Ancak ülke ekonomisinin karşı karşıya olduğu genel sorunların markalarımız üzerinde de bir takım olumsuz etkilerini gözlemledik. Özellikle maliyet kaynaklı fiyat artışları markalarımızı zorladı. Maliyetin önemli bir kısmını fiyatlara yansıtamadığımız için kârlılığın daha da düştüğü bir yıl geçiriyoruz.
Merkez Bankası’nın kredi kartı komisyonlarını yüzde 1,6 ile sınırlayan ve 1 Kasım’da yürürlüğe giren kararı organize peraken- de ve markalarımız için çok önemliydi. Markalarımız yıllardır kârlarının yüzde 10 – 15’ini kredi kartı komisyonu olarak bankalara ödemek zorunda kalıyorlardı. Merkez Bankası’nın kararı ile bu zorunluluktan kurtulduk.
Siz pozitif gelişmeleri sıraladınız. Ama bir de konkordato olayı var. Bu yıl çok sayıda marka konkordato ilan etmek durumunda kaldı.
Ne yazık ki işin bir de bu tarafı var. Perakende sektörü son 10 – 15 yılda çok hızlı büyüdü ve bir süredir hızlı büyümenin düzeltmesi yapılıyor. Düzeltmeyi yaparken firmaların kendilerini gözden geçirmeleri gerekiyor. Burada en büyük sorun eski kira kontratlarında yer alan yüksek tazminat maddeleri.
5 yıl ve öncesinde yapılan bazı kontratlarda erken fesih durumunda bir, hatta bir buçuk yıllık kiraya denk düşen tazminat maddeleri var. Tazminatı ödeyemeyen firmanın zarar hanesi giderek büyüyor. Verimsiz mağazaları kapatma sürecini başarıyla ve çabuk geçen firmalar yüklerinden kurtulurken geçemeyenler konkordatoya gidiyor.
Son 1,5 yılda 17 marka konkordato ilan etti. Bu firmalarımızdan en az 3 – 4’ü konkordato ilan etmeden 3 ay önce beni arayarak zarar ettiği mağazalarını kapatmak zorunda olduğunu bildirdi. Konkordatonun bir numaralı sorumlusu kira maliyetleri olmayabilir, yönetimsel sorunlar da olabilir. Sonuç olarak hepsi genel yapısal bir sorun olarak duruyor karşımızda.
Sektörünüzün genel olarak ihtiyaçları neler?
Türkiye’de AVM’lerde 4000’den fazla mağaza halen boş bulunuyor. Boş mağazalar, diğer mağazaları da olumsuz yönde etkiliyor. Biz en azından bir iki yıl kiralamalarda KDV ve stopajın yüzde 8’e indirilmesini istiyoruz.
Markalarımız için böyle bir teşvikin sağlanması durumunda boş mağazalar hızla dolarken 35 - 40 bin kişi için de istihdam imkânı yaratabiliriz.
Ülkemizde organize perakende sektörü çok hızlı büyüdü. Bu olağanüstü büyümenin hasarlarını net bir şekilde görebilmemiz için sektörü check–up’tan geçirmeliyiz. En az bir yıl sürecek check-up sürecinin ardından da mevzuatta gerekli düzenlemeleri yapmak gerekiyor.
Son olarak bir konunun da altını çizmek istiyorum. Perakendecinin de yatırım kararı alırken artık daha ölçüp biçerek ve hesabını doğru yapması büyük önem arz ediyor.
MAPIC’te 2014’ten bu yana ‘Türk Markaları Standı’nı kuruyorsunuz. 13 – 15 Kasım tarihleri arasında 25’incisi düzenlenen fuar BMD açısından nasıl geçti?
Firmalarımız kendi alanlarında dünyanın önemli fuarlarına yılın her döneminde katılım gösteriyorlar. MAPIC’de bu organizasyonlardan biri. Bu yıl markalarımız yatırımcılarla ve işbirliği potansiyelleri bulunan firmalarla 632 iş görüşmesi yaptı. Özellikle Avrupa, Rusya ve Balkanlar’dan yoğun taleple karşılaştık.
Başta yeme içme olmak üzere hediyelik eşya ve züccaciye markalarımızı tüm dünyada önemli fırsatlar beklediğini gözlemledik. Öte yandan Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) ev sahipliği yaptığı yemekte Türkiye standına davet ettiğimiz yabancı yatırımcılara markalarımızın gücünü ve potansiyelini anlatma imkânı bulduk.
BMD üyesi markalar 2019’u ne kadar ciro ile kapatır?
BMD markaları 2018’i 220 milyar TL ciro ile kapattı. Bu yıl da cari rakamlarla 240 - 250 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaşabileceğimizi öngörüyoruz. Önümüzdeki bir kaç yıl benzer bir trendin devam edeceğini söyleyebiliriz. Elbette toplam perakende cirosu içinde e–ticaretin payının hızla artışına tanık olacağız.
Ben tam da bu soruya hazırlanırken konuyu siz açtınız. e – ticaret sektörü nasıl etkiliyor?
Organize perakende için yeni dönemin temel belirleyicilerinden biri e–ticaret olacak.
Türkiye’de 2018’de e–ticaret bir önceki yıla göre yüzde 42 büyüyerek 59,9 milyar TL’ye ulaştı. Son 5 yılda ise ülkemizde e-ticaret hacmi her yıl ortalama yüzde 33 büyüdü.
Hızlı büyümeye rağmen ülkemizde e-ticaretin toplam perakende pazarına oranı yüzde 5,3 düzeyinde bulunuyor. Orana bakıldığında halen gelişmekte olan ülkelerin bile gerisindeyiz. Buna rağmen son iki yılda perakende kurye şirketlerinin büyümesine ve zincir hipermarketlerle e-ticaret platformlarının işbirliklerine şahit oluyoruz.
Müşteri internetten alışverişin rahatlığına alıştı her şey ayağına gelsin istiyor. Gelişmeler önümüzdeki süreçte ülkemizde e-ticaret hacminde hızlı büyüme trendinin devam edeceğini gösteriyor. Yeni dönemde e-ticaret bizim en önemli gündem başlığımızı oluşturacak ve gelecek planlarımızı bu gerçekten hareketle yapacağız.
e-ticaretin yaygınlaşması AVM ve caddelerdeki mağazalarımızda ziyaretçi sayısının azalma riskini beraberinde getiriyor. Riski en aza indirmek için AVM ve caddelerdeki mevcut 70 bin civarındaki mağazamızı çekici hale getirmemiz gerekiyor. Bu konuda AYD Yönetimi ile verimli işbirliklerine imza atacağımıza inanıyorum.
Organize perakende tarafında yabancı müşterilerin payına ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Yabancı harcamaları perakende sektörümüz ve BMD üyesi markalarımız için büyük önem arz ediyor. Antalya, Bodrum, Marmaris başta olmak üzere yoğun turist alan merkezlerimizdeki mağazalarda cironun önemli bir kısmı yabancılardan geliyor. İstanbul’da da bazı AVM’lerin cirolarında da ciddi bir yabancı ağırlığı var.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) veri- lerine göre Haziran ve Eylül ayı arasını kapsayan yaz tatili döneminde yabancı kartlarla yurt içinde 34 milyar TL’lik kartlı ödeme yapıldı. Geçen yılın aynı döneminde 21 milyar TL olan tutar ile kıyaslandığında bu yıl yabancı kartlarla yapılan ödemelerin yüzde 63 oranında arttığı görülüyor.
2018’in haziran-eylül döneminde yüzde 6,9 olan yurtiçinde yapılan kartlı ödemeler içindeki yabancı payı da bu yılın aynı döneminde yüzde 9,3’e ulaştı. Bir bir ifade ile söylemek gerekirse yaz döneminde ülkemizde kartlarla yapılan her 10 TL ödemenin neredeyse 1 TL’si yabancı turistlere ait kartlarla gerçekleşti.
Derneğiniz bir süre önce kurucu üye derneği de olduğu TAMPF’tan ayrıldı ve daha önce aynı çatı altında olduğunuz AYD ile ilgili dönem dönem karşılıklı açıklamalarda bulundunuz. Derneğiniz TAMPF’tan neden ayrıldı? AYD’den devam eden beklentileriniz nelerdir?
TAMPF üyelerimizin ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap veremiyordu. Üyelerimizden gelen yoğun talep üzerine konuyu genel kurul gündemimize getir- dik. Genel kurulda katılan üyelerimizin oybirliği ile TAMPF’tan ayrılma kararı aldık.
AYD konusuna gelince: AYD ile Sayın Prof. Dr. Hüseyin Altaş’ın başkan olmasının ardından mükemmel bir diyalog süreci başlattık. Bilindiği gibi AVM’lerdeki genel ortak alan gideri (işletme gideri) markalarımızın en önemli sorunlarından birini oluşturuyor. Kendileri ile bu sorunun çözümü için büyük bir uyum içinde çalışmalarımız devam ediyor. Hukuk Profesörü olan Sayın Başkan ile soruna kalıcı ve adil bir çözüm bulabileceğimize inanıyorum.
Uzun bir süredir gündemde olan perakende yasasının yenilenmesi hakkında (varsa taslak hakkında) ki görüşleriniz nelerdir? Siz dernek olarak nelerin yenilenmesini, değiştirilmesini bekliyorsunuz?
Biz öncelikle yeni düzenlemenin tüm tarafların çıkarlarını gözetilerek adil ticaret ilkesi çerçevesinde hazırlanmasını istiyoruz. İkinci olarak AVM’lerde işletme giderlerinin adil ve şeffaf hale getirilerek artık sorun ve tartışma konusu olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz.
Üçüncü beklentimiz markalarımızın zarar eden mağazaları tazminatsız kapata- bilmelerinin mevzuatla güvence altına alınması. Ayrıca Perakende Yasası’nda yeni AVM’lerin ruhsatlandırılması sürecinde BMD’nin görüşünün alınmasının zorunlu hale getirilmesinin sektörün sağlıklı gelişip büyümesi için yararlı olacağına inanıyoruz.
Son yıllarda artarak uluslararası perakende markalarının Türkiye’yi terk etmelerini sadece başarısızlıklarına mı bağlıyorsunuz? Neden?
Uluslararası markaların ülkemizi terk etmesinin temel nedenlerinden birini gümrük vergilerindeki artış oluşturuyor. Aynı zamanda son 10 yılda büyük gelişme gösteren yerli markalarla rekabet gücü kalmayan bazı yabancı markalar Türkiye’den ayrılmak durumunda kaldı.
Sektörünüzde 2020 yılında en önemli gündem maddeleri neler olacak?
Markalarımız verimlilik temelinde büyüme stratejileri çerçevesinde zarar eden mağazalarını kapatmak istiyorlar. Ancak yukarıda da altını çizdiğim gibi 5 yıl ve öncesinde yapılan kontratlarda yüksek tazminat maddeleri var. Bu madde yüzünden bir çok markamız zararda olan mağazasını kapatamıyor.
Sorunun kalıcı olarak çözümü için Borçlar Kanunu’nda değişiklik yapılması gerekiyor. 2020’de bu konu en önemli gündem maddelerinden birini oluşturacak.
-
''Tüketicilerin En Çok Odağında Olan Kalite Konusu Bizim En Büyük Önceliğimizdir''
-
Tuğba Dinçerler ''Magnolia Bakery Türkiye'nin İlk ve Tek Amerikan Pastanesi''
-
Dürümle CEO'su Fatih Özçanak: ''Müşteri Memnuniyeti Başarının Temel Unsurları Arasında''
-
Kerim Korkmaz ''50 Yılı Aşkın Bir Süredir Öncü Konumda Yer Alan Firmayız''
-
0
-
0
-
0
-
0
-
0
- 0 Yorum
-
Yorumu Gönder
Benzer Haberler
-
''Tüketicilerin En Çok Odağında Olan Kalite Konusu Bizim En Büyük Önceliğimizdir''
29 Kasım 2024 10:45 -
Tuğba Dinçerler ''Magnolia Bakery Türkiye'nin İlk ve Tek Amerikan Pastanesi''
27 Kasım 2024 14:19 -
Dürümle CEO'su Fatih Özçanak: ''Müşteri Memnuniyeti Başarının Temel Unsurları Arasında''
22 Kasım 2024 11:03