Mekanları Işığa Ulaştıran Sanat Eserleri

Tasarladığı modellerin her birini Haute Couture olarak adlandırabileceğimiz sanatçının en çok ilgi gören tasarımı ise Hikari masa modeli.

Farklı disiplinleri denemekten çekinmeyen çok branşlı bir yaklaşımla üreten sanatçı Naz Işıksoy, eğitimini almış olduğu tasarım ve doku kuramını, dijital, kanvas, ahşap ve alternatif çeşitli tabanlar üzerinde çalışmalarda uyarlıyor.

İnsanın üç temelden süregeldiğine inanan ve dört ana temel üzerine tasarlayan Naz Işıksoy’a göre bu dört madde ‘Sufi’, ‘Hikari’, ‘Dirim’ ve ‘Varoluş Senin Elinde’.

Yarattığı dekorasyon ürünlerinin en ilgi çeken modellerinden biri olan Hikari masalar ile sanatının hem estetik hem de soyut kısmına değiniyor.

Japon kültüründen gelmiş olan ışık anlamını taşıyan Hikari, sanatçı için ise insanın ışığa ulaşması şeklinde kodlanarak sanatına yansıyor.

Marka hikayesini bir de sanatçının ağzından dinleyelim: “Nasıl ki seyrelttikçe boyayı, rengin özüne dönüyoruz ya da belki de uzaklaşıyoruz. İnsan da budur, soydukça personaları, başka  benlikleri çıkıyor.

Her benlik ve karakter bizim gördüğümüz, görünenin yansıması ya da bir kısmı sadece. Derinlerde başka kimlikler de barınıyor.

Bu tek boyutlu eserleri ürettiğim zamanlarda çevremden, bu fikirleri daha somut, çift boyuta taşıma ısrarı geldi keza ben de resim ile yetinmeyip daha fazla ses çıkarmak istiyordum.

Bu nedenle işlevsel faktörünü de devreye sokmak istedim ve markalaşma fikrine sıcak baktım. Şimdi ise bu serüvenin içindeyim. Kendi adım ile çıkarmış olduğum ‘Naz Işıksoy’ markasının çıkış noktası da tam anlamıyla budur.”