Toplum 5.0
2019 yılı ile birlikte Endüstri 4.0 konusundaki fikir tartışmaları yerini yavaş yavaş bundan sonra çok sık duyacağımız başka bir kavrama bırakıyor: Toplum 5.0. Öyle ki, Endüstri 4.0'ın Toplum 5.0'a nasıl entegre edileceği konusu, Haziran ayında Osaka’da yapılacak G20 toplantısının da bir parçası olacak.
2019 yılı ile birlikte Endüstri 4.0 konusundaki fikir tartışmaları yerini yavaş yavaş bundan sonra çok sık duyacağımız başka bir kavrama bırakıyor: Toplum 5.0. Öyle ki, Endüstri 4.0’ın Toplum 5.0’a nasıl entegre edileceği konusu, Haziran ayında Osaka’da yapılacak G20 toplantısının da bir parçası olacak.
Endüstri 4.0 tartışmaları genellikle endüstri ve iş dünyasındaki uzmanların dahil edildiği tartışmalardı. Ancak Toplum 5.0 doğası gereği fütüristleri, filozofları, tarihçileri, teknoloji uzmanlarını, saha çalışanlarını, ofis çalışanlarını, girişimcileri ve aslında nerdeyse herkesi tartışmanın bir parçası yapıyor. Bu anlamda Toplum 5.0, edebiyat dünyasındaki “toplum için sanat” anlayışına benzer bir “toplum için teknoloji” anlayışı sunuyor denilebilir.
Toplumun Geçirdiği Evreler
İlk olarak 2017’de Almanya’da düzenlenen CeBIT fuarında Japonya başkanı Shinzo Abe tarafından ortaya atılan Toplum 5.0 kavramını anlamlandırmak için toplumun geçirdiği diğer evrelerin neler olduğunu bilmek gerekiyor. Buna göre, toplumun geçirmiş olduğu 5 evre söz konusu:
Toplum 1.0: M.Ö başlayan ve 13.000’e kadar süren avcı ve toplayıcı toplum.
Toplum 2.0: 18. yüzyıla kadar süren ve iş bölümüne dayalı tarım toplumu.
Toplum 3.0: 18. yüzyılın sonunda başlayıp 20. yüzyılın sonunda biten, sanayi devrimini yaşamış ve seri üretime geçmiş olan endüstri toplumu.
Toplum 4.0: 20. yüzyılın sonundan 21.yüzyılın sonuna dek devam eden ve bilgisayarın keşfiyle başlamış olan bilgi toplumu.
Toplum 5.0: Nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi teknolojileri kullanarak sosyal problemleri çözmeyi ve refah seviyesini yükseltmeyi öngören süper akıllı toplum.
Toplum 5.0, aslında Toplum 4.0’da var olan ölçütlerin bir adım öteye taşındığı ve yeniden tanımlandığı bir toplum modeli. Örneğin Toplum 4.0’da ekonomik ölçüt verimlilik üzerine kuruluyken, Toplum 5.0’da bu ölçüt problem çözme ve değer yaratma üzerine kuruluyor. Toplum 4.0’ın ölçütü bireysellik baskısından kurtulmakken, Toplum 5.0’ın ölçütü herkesin farklı becerilerini her zaman kullanabildiği bir toplum yaratmak.
Toplum 5.0 Neyi Hedefliyor?
“Teknoloji, toplumlar tarafından bir tehdit olarak değil, bir yardımcı olarak algılanmalı” görüşüyle temellendirilen bu kavram bazı hedefler ve bu hedeflerin önündeki engelleri belirliyor. Yaşlanan dünya nüfusuna, çevreye ve doğal afetlere yönelik çözüm üretmek, sanal dünya ile gerçek dünyanın beraber işler hale getirilmesi, nesnelerin internetinden toplumun çıkarları gözetilerek faydalanılması bu hedefler arasında. Bu hedeflerin önündeki en önemli 5 bariyerse hukuk sistemi, sosyo-politik önyargılar, toplumsal direnç, nesnelerin dijitalleşmesindeki bilimsel boşluklar ve kalifiye personel eksikliği olarak görülüyor.
Toplum 5.0 ve İnsan Kaynakları Stratejileri
Toplum 5.0’ın şirketlerin İK yapılarını nasıl etkileyeceğine dair yapılmış kapsamlı bir çalışma mevcut değil. Hatta bu konuda geliştirilmiş öngörüler bile oldukça sınırlı. Ancak değişim kapıda. Yakın zamanda, Endüstri 4.0 ile beraber yapay zeka uygulamalarından faydalanmaya başlayan insan kaynakları departmanlarından stratejilerine Toplum 5.0 boyutunu da dahil etmeleri beklenecek.
Bu anlamda, en çok üzerine düşünülmesi gereken konuların kariyer planlaması, yetenek yönetimi ve kapsayıcılık ve çeşitlilik konuları olduğunu düşünüyorum.
Kariyer Planlaması
Kariyer yolunun değişken doğası ve iş garantisinin olmayışı, kariyer gelişiminin şirketlerin değil bireylerin kendi sorumluluğu olduğu düşüncesini git gide artırdı. Bu da örgütsel kariyer yönetim (OCM) modelinin aksine, bireysel kariyer yönetimi (ICM) modelinin yakın zamanda daha önemli hale geleceği anlamına geliyor.
Bu modelde, kariyerini yönlendirmede aktör çalışanın kendisi. Bu sayede çalışan, sahip olduğu becerileri tek bir kuruma bağlı kalmadan, her zaman diğer kurumlara ve sektörlere aktarabilecek şekilde geliştirebilir.
Kendi kariyerini yönlendirme becerisine sahip çalışanlar, aynı zamanda proaktif ve otokontrolü yüksek kişiler oluyor. Çalışmalar, bu iki özelliğin kariyer başarısındaki en önemli faktörler olduğunu gösteriyor. Proaktif çalışanlar gelişim fırsatlarına açık ve yenilikçi oluyorlar. Bu da hem kişinin hem kurumun başarısını artırıyor.
Yetenek Yönetimi
İnsan kaynakları, özellikle son yıllarda aday takip sistemleri (ATS) gibi araçları işe alımlara dahil etmeye başladı. Bir yandan da işe alım mülakatlarında önyargıları ortadan kaldırmak ve eşitliği sağlamak adına yapay zeka teknolojileri artırılıyor.
Toplum 5.0 perspektifinden bakılacak olursa, eşitliğin ötesini de görmek zorundayız. Eşitlikçi bir değerlendirme sürecinden geçen adaylar, geldikleri ortamda farklı ve kendilerini özel yapan becerilerini özgürce ve dışlanmadan ortaya koyabilmeliler.
Geçtiğimiz yıl Microsoft, Xbox Adaptive Controller adıyla engelli bireylere özel bir kontrol kumandası ürettiğini duyurmuştu. 2019’da kapsayıcı ürünler yaratmak ve kapsayıcı bir pazara sunmak şirketlerin odağında olmaya devam edecek. Kapsayıcı fikirler ise ancak kapsayıcı ortamlarda üretilebilir.
Çeşitlilik ve Kapsayıcılık
2019’da kimi firmalar çeşitlilik ve kapsayıcılık departmanları kurarken kimi firmalar için bu sadece kağıt üzerinde tartışılan bir konudan ibaret. Pek çok şirket için çeşitlilik sadece şirketteki kadın sayısını ya da engelli sayısını artırmaktan ibaret. Oysa Toplum 5.0 bakış açısından çeşitlilik ve kapsayıcılık, insanların birbirinden farklı ihtiyaçlarına yanıt oluşturabilmek anlamına geliyor.
İK departmanları bu doğrultuda kapsayıcı politikalarını oluştururken çalışanın ne istediğini ve ihtiyacını anlamalı. Bunun için çalışanı dinlemeli ve geribildirim almalı. Ebeveyn izni, esnek çalışma saatleri, esnek yan haklar, tıbbi yardım, emeklilik süreçleri gibi konularda farklı bireylere ve farklı ihtiyaçlara yanıt olacak şekilde seçenekler sunulmalı.
Örneğin, teknolojinin imkânları sayesinde çalışanlara esnek çalışma seçenekleri sunmak mümkün. PGi adlı önde gelen bir yazılım hizmetleri firmasının yaptığı araştırmaya göre, evden çalışanların yüzde 80’i motivasyonlarının daha yüksek olduğunu, yüzde 82’si daha düşük seviyede strese sahip olduğunu ve yüzde 69’u bu sayede daha az devamsızlık yaptığını bildirdi.
Her gün ofise gelmiyor olmak Toplum 5.0’ın çevresel hedefleriyle de örtüşüyor. Yapılan araştırmalara göre, çalışanların sadece haftanın yarısında evden çalışması sera gaz emilimini her yıl 54 milyon ton azaltıyor.
Şirket açısından da ofise gelmemek büyük bir kâr yaratıyor. American Express, uzaktan çalışma politikaları sayesinde yıllık 10-15 milyon dolar kâr etmeyi başardığını açıkladı.
Sonuç olarak, Toplum 5.0, teknolojiyi kullanarak insanın ve yaşadığı çevrenin, dahası tüm dünyanın refahını yükseltmeyi hedefliyor. Bunun için şirketler teknolojik gücü doğru yönetecek şekilde bireylerin beklentilerini karşılamalı ve kapsayıcı politikalar oluşturmalı. Toplum 5.0 idealleri geçekleşirse, sırada refah seviyesi yüksek bir Toplum 6.0 olacak. Toplum 6.0’ın nasıl bir toplum olacağı ise farklı tartışmalara kapı açıyor.
Kaynak: Harvard Business Rewiev
-
0
-
0
-
0
-
0
-
0
- 0 Yorum
-
Yorumu Gönder