AYD İle BMD Bir Araya Gelerek Ortak Çözüm Bulmalı
Baruh Hukuk’tan Av. Pelin Şenol Baruh, “AVM’lerde corona virüs salgını nedeniyle yaşananlar herkesin malumu” dedi. Av. Pelin Şenol Baruh, konu hakkında görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Sorun kilitlenmiş durumda. Kiracılar “müşteri gelmiyor ben kira parasını ödemem” diyor. AVM’ler “ben açık durumdayım, dünya kadar giderim var, kredi borcum var” diyor, avukatlar sadece kendi tarafları açısından avantaj sağlayan kavram ve kuralları ileri sürüyorlar.
Sonuç itibariyle, yaşanan tartışma bir kör dövüşüne benziyor. Bu tartışmadan bir sonuç çıkması mümkün değil. Tartışmanın doğru bir yöne kanalize olması gerekmekte.
Öncelikle, yasalarımızda bir pandemi vakasını düzenleyen kurallar bulunmamaktadır. Evet, mücbir sebep kavramı içerisinde bazı hastalıkların ve salgının, yasalarda düzenlenmiş olduğu savunulabilir. Ancak dünya çapında bir salgın ve böylesine çabuk bulaşan, ilaç etki etmeyen bir salgın yasa koyucu tarafından da öngörülmüş değildir.
Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına, bunun öngörülmemiş olmasını bir kusur olarak ifade etmiyoruz. Çünkü hiçbir yasa koyucudan gelecekte gerçekleşmesi muhtemel bütün olayları öngörmesi beklenemez.
Özellikle de günümüzde teknolojinin, modern tedavi yöntemlerinin bu kadar geliştiği bir zamanda dünyayı evlere hapsedecek bir hastalığı hayal bile edemezdik.
İkincisi, madem hiçbirimizin hayal bile edemeyeceği, yasa koyucudan öngörmesini bekleyemeyeceğimiz bir olayla karşı karşıyayız; o halde, olayı “mücbir sebep sayılıp sayılmayacağı” gibi dar bir alanda tartışmamız, olayın gerçekliğine uygun düşmez.
Hukuk, makul bir çözüm üretebilmek için gerçekliği mahiyetine uygun bir şekilde kavramalı, hukukun genel prensipleri ve teorisi çerçevesinde bir çözüm önermelidir. Aksi halde konunun yasalarda düzenlenmemiş olması keyfiliğe yol açar.
Üçüncüsü, herkes önlem almak zorunda ve herkesi kapsayacak şekilde önlemler uygulanmak zorundadır. Peki, kimin için? Herkes için.
O halde, herkes fedakarlık yapıyor. Herkes fedakarlık yaptığına göre, hiç kimsenin “mücbir sebep var, ben edimimi ifa etmiyorum” demesi de makul ve mantıklı değildir.
Bu durumda; herkesin yapmış olduğu fedakarlık denkleştirilmelidir.
Hukukumuzda, temelinde fedakârlığın denkleştirilmesi esası bulunan birçok hukuk kuralı ve müessesesi bulunmaktadır.
Son olarak, fedakârlığa uygun denkleştirmeler mahkemelere ve uzun süren yargılamalara bırakılmamalıdır.
Başta AYD ve BMD olmak üzere sektör liderleri biraraya gelerek ve asgari müşterekte buluşarak ortak bir çözüm üretmeli, bu konuda yetkilileri doğru yönlendirmelidirler. Yetkililer ise bu doğrultuda, bir an önce fedakârlığın denkleştirilmesini esas alan bir düzenleme yapmalıdırlar. Şüphesiz devlet, sadece bu düzenlemeyi yapmakla yetinmemeli, kendi payına düşen fedakarlığı da göğüslemelidir.
Bunun için de AVM’lerin kredilerini ödeyebilecek, ortak giderleri karşılayabilecek bir imkana sahip olması, kiracıların da kirasız dönem alarak, normal dönemlere göre daha düşük kira bedelleri ödemelerine olanak sağlayan, gerekirse devlet destekli bir imkan ortaya konulmalı, bunun yasal çerçevesi ivedilikle çizilmelidir.
Aksi takdirde AVM ve perakende sektöründe her iki taraf için de önü alınamayan, bertaraf edilemeyen zararların doğması kaçınılmazdır. O halde bir an evvel ‘Fedakarlığın Denkleştirilmesi’ yoluna gidilmelidir.”
-
0
-
0
-
0
-
0
-
0
- 0 Yorum
-
Yorumu Gönder